Ülkücünün aynası

Bazen okurlarım yazmamı istedikleri konuları iletir, bazen de sitem ederler, “Şu konuya neden dokunmuyorsun?” diyerek…

Bu kez hem kuzenim, hem de ciddi bir takipçim olan İhsan Eroğlu´ndan gelen bir yazı, adeta Ülkücüye ayna tutar cinstendi.

Yıllarca AK Parti Kırıkkale Teşkilatının adeta beyni olarak bu partiye hizmet veren İhsan Eroğlu´nun göndermiş olduğu yazının özellikle bilinçsiz Ülkücü camia tarafından önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.

***

Yazı şu şekilde:

***

“Ben Ülkücü değilim!

Son zamanlarda her önüne gelen "Ülkücüyüm" ifadesini çok fazla dillendirmeye başladı. Rahmetli Türkeş diyor ki: "Ben Ülkücüyüm ANAP´tayım, ben Ülkücüyüm Doğru Yol Partisindeyim, ben Ülkücüyüm Büyük Birlik Partisindeyim, ben de Ülkücüyüm Refah Partisindeyim… Halt etmişsin sen! Ülkücü, Milliyetçi Hareket Partisinde olur! MHP´de bulunmayan Ülkücü değildir!" Bu davanın lideri merhum Türkeş açıkça ifade etmiştir ki, "Her MHP´li Ülkücü değildir, ancak her Ülkücü MHP´lidir!"

Kendisine Ülkücü yakıştırması yapanların ilk önceliği MHP´ye, doğal olarak da Başbuğ Alparslan Türkeş´in şahsına, davasına ve mirasına ihanet etmek…

Peki, Türk töresinde Başbuğuna ihanet etmek var mı?

Oturun oturduğunuz yerde, sözde Ülkücü görüneceğinize içinizden geçen makam sevdasından ve menfaatlerinizden konuşun da Rahmetli Türkeş´in dediği gibi "Halt Etmeyin!”

Malum, Rahmetli Türkeş büyük bir devlet adamıydı.

Laf olsun diye Başbuğ denilmedi.

Yukarıdaki konuşmasında örnek gösterdiği partilerin hepsi sağ görüşlü…

DSP, SHP veya CHP gibi partileri anmamış…

Bunu altında yatan mana şudur: Bütün sağ partilerin Ülkücülerle bağı, sempatisi ve saygısı vardır, ancak sol partilerin yoktur, olamaz! Hadi sağ partililer kendilerini yakın gördüklerinden yahut okul yıllarında Ocağın çayını içtiklerinden Ülkücüyüm diyor. Peki ya solculara ne oluyor da Ülkücülere yakınlık gösteriyorlar?

Daha vahimi kendini Ülkücü addedenler, solculara hangi akla hizmetle yaklaşıyor hatta dava arkadaşı oluyorlar?

Kendisine Ülkücü deyip solcularla kol kola giren kişi, sana soruyorum:

O kol kola girdiğin kişileri yanına alıp (Kırıkkale özelinde) Ülkücü Şehitler Baki Yeşiloğlu veya Osman Arıca´nın kabri başına gidip bir Fatiha okuyabilir misin? Gencecik yaşta Ülküsü uğruna şehit edilenlere lanet okuyabilecek misin? Yoksa menfaatlerin yerine gelince, kutlama yemeklerinde dörtte bir domuzu yarım saatte mi yiyeceksin?

Başta da söylediğim gibi, ben Ülkücü değilim, ancak Ocağın bir bardak çayı beni kendime getirir. Kim olduğumu hatırlatır. Rahmetli Türkeş´in dediği gibi "Bedenim Türk, Ruhum İslam. Ruhsuz beden ise cesettir."

Bu yazı toplam 6 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi