Bu bir başlangıç…

Ve bir sezonu daha tamamladık.
Son maçın üzerinden 6 gün geçmesine rağmen yeni yeni kendime geliyorum diyebilirim.
Kahramanmaraş’taki son düdükle birlikte bir hikâye daha defterimizin sayfalarına yazıldı.
Ama bu hikâye, yalnızca futbolun değil… İnancın, umudun ve mücadelenin hikâyesiydi.
***
Zor da olsa, terimizin son damlasına kadar savaşarak ligi 6. sırada tamamladık ve Play-Off’lara kaldık.
2. Tur’a kadar geldik. Sonrası mı?
Nasip değilmiş…
Bu cümle kısa, ama taşıdığı yük çok ağır.
Anlamını anlatamamanın, içimize sığdıramadığımız duyguların burukluğu var içinde...
***
Bu sezon kulübümüzde basın sözcüsü olarak görev aldım.
Ama aslında çok daha fazlasıydı bu benim için.
Kırıkkalespor’a çocukluğumdan beri tribünlerde gönül verdim.
Yaklaşık 20 yıldır da gazeteci olarak hizmet ederken; bu sezon ise bu sevdaya ‘yönetici’ sıfatıyla hizmet etme şerefine nail oldum.
***
Yeri geldi, tribünde bağıra bağıra gol sevinçleri yaşadım.
Yeri geldi, deplasman yollarında ayazda titreyen bir taraftardım.
Ve çoğu zaman, saha kenarında yutkunan bir yürek…
Bu sezonda tarif edemediğim kadar çok duygu, çok tecrübe, çok hatıra biriktirdim.
Bu sezon… Bambaşkaydı.
***
Sezon başında tek bir hayal vardı dilimizde: Şampiyonluk.
Ama o kelime sadece bir hedef değil, bir yemin gibiydi.
Kolay değildi o yükle yola çıkmak.
Her maç başka bir sınavdı.
Her karşılaşma bir nevi kaderin kalemiyle yazılıyordu.
***
Ve ben, bir sözün galibiyet getirdiğini, bir başka sözün mağlubiyetin kapısını araladığını en derinimde hissettim.
Ama güzeldi…
Çok güzeldi.
Kazandığımız günler kadar, kaybettiğimiz anlar da değerliydi.
***
Kupada 5. Turu zorladık, gruplara 1 maç kala elendik. Bana göre çok anlamlıydı. Gelecek sezon direk 3. Turdan başlayacağız.
Ligde ise Play-Off’a kadar yükseldik.
Belki mızrak hedefe ulaşmadı ama…
Kırıkkale tarihinde eşine az rastlanır bir şehir birlikteliği yakaladık.
Play-Off’ta Ağrı gibi zor bir deplasmanda tur atladık.
Ardından 2. Tur’da K.Maraş İstiklalspor ile karşılaştık.
***
Başpınar Stadyumu ilk kez 10 bin seyirci barajını geçti.
Siyasi görüşlerin, kişisel farklılıkların önemi kalmadı.
Tüm Kırıkkale şehri, Kırıkkale Futbol Kulübü etrafında kenetlendi.
Dostluklar, kardeşlikler, vefalar… Aynı forma altında saf tuttu.
Ve ben içimden tekrar tekrar sordum:
“Ne güzeldik, değil mi?”
***
Unutamayacağım maç mı?
Şüphesiz Ağrı’daki 1. Tur maçı.
O galibiyet, o soyunma odası sevinci…
Sezon boyunca çok fazla soyunma odasında bulundum ama böylesi hiç olmamıştı.
Herkes o kadar inançlı ve sevinçliydi ki, tarif edemiyorum.
Yıllardır gözyaşını saklayan ben, orada tutamadım.
Çünkü o an sadece biz değil, bir şehrin umutları kazanmıştı.
Gözyaşlarımda o umudu omuzladım.
Adnan Başkan’a sarıldığımda ise o inancın, o sevdanın ve o umudu hissettim.
Hüngür hüngür ağladım… Benim için tarif edilemeyen bir duyguydu…
***
Sonra…
Evimizde Kahramanmaraş İstiklalspor’u tarihi bir seyirci kapasitesi ve atmosferle 2-1 yendik.
Unutulmaz bir maçtı. Tüm şehir sevdanın renginde buluştu. Çok güzel duygulardı.
4 gün sonra Kahramanmaraş’a gittik.
Bizim için sezonun son maçıymış.
Son düdük çaldığında, bambaşka bir sessizlik çöktü üzerimize…
Bir şey eksikti.
Bir şey içimizde yarım kaldı.
***
Başkanımız Adnan Duman’ın maç sonrası tribüne gidişi…
Onca yükün, onca sorumluluğun ağırlığında onun gözyaşları hepimizi darmadağın etti.
O an anladım ki…
Biz kaybetmedik.
Çünkü adamlık kazandı.
Vefa kazandı. Futbol kazandı. Kırıkkale kazandı.
K.Maraş İstiklalspor ise tarih boyunca nasıl anılmak istiyorsa, ona imza attı.
***
Bu sezon bana çok şey öğretti.
Bir şehrin umutlarına dokunabildik.
Bazen skorlar yalan söyler ama duygular asla yalan söylemez.
Bu duyguyu bana yaşatan, başta Kaptanımız Adem Ercan’a ve oynayan oynamayan tüm futbolcu kardeşlerime teşekkür ederim. Hepsinin bende yeri ayrı ve özel kalacak.
Her koşulda kulübün yükünü sırtlayan; Malzemeci Recep abime, Masör Hasan abime, Ufuk kardeşime ve şoför Alaattin abime teşekkür ediyorum.
Seni unutur muyum Fizyom Ahmet Erkul hocam? Ne güzel adamsın sen ya… Allah’ım seni var etsin. Sevgi ve saygın tüm insanlığa yayılsın. Güzel insan….
Sezon başında kulübe müthiş bir ivme kazandıran aşçımız Mustafa abime ve ekibine çok teşekkür ederim.
Tüm personel kadromuza teşekkür ediyorum.
İlk yarıda zorlu bir dönemde bayrağı devralan ve belki de ‘zamansızdı’ diyeceğim ama güzel anılar yaşadığım Aykut Erdoğan Hocama da hırsı ve emekleri için teşekkür ediyorum.
Ve en önemlisi, bizden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen taraftarımıza sonsuz teşekkürler…
***
Kulübün tüm işleyişini yürüten Kulüp Müdürü Serdar Demirgüneş abime ve Deniz Eren Öztürk kardeşime de değinmeden geçemem. Onlar bu işin arka planını organize eden ve sevdaya gönül vermiş insanlar. Sağ olsunlar…
Efsanemiz Uğur Kütük… Sevdana ve gayretine şahidim kapom, ağabeyim. Emeğine sağlık…
Yönetim Kurulunda yer alan tüm ağabeylerime ve kardeşlerime emekleri ve hizmetleri için teşekkür ediyorum.
***
Ve bu sezonun bana kazandırdığı bir başka kıymetli isim…
Şampiyon Hocam Bülent Akan.
Ben ona hep böyle hitap ettim. Benim için öyle de kalacak.
Çünkü onunla bir dost, bir ağabey, bir sırdaş kazandım.
Teknik heyetimizdeki hocalarımız Levent Gündüz, Cemal Kartal, Haydar Özdemir, Alper Tunga ve Hasan Akdemir’e gönülden teşekkür ediyorum.
***
Ama en büyük teşekkürü, yüreğini ortaya koyan bir adama borçluyuz:
Kulüp Başkanımız Adnan Duman.
Rabbim bir damlasını milyon etsin…
Çünkü o adam, susuz kalmış bir memlekete rahmet gibi yağdı.
Her koşulda taşın altına elini değil, yüreğini koydu.
Ve şimdi bu şehir, bu yüreğe sahip çıkmalı.
Kırıkkale onun gibi adamlara kolay sahip olamıyor.
Ve böyle bir ismi bulunca bırakmamalıyız.
Var olsun. Onu anlatmaya ne satılar, ne de kalemler yeter…
Yeni sezonda Kırıkkale’deki tüm kurum ve kuruluşlar, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları ve taraftarımız Adnan Duman’a sahip çıkmalı.
Bu sezon yalnız kaldı. Ama o en sonunda şehri birleştirdi.
Gelecek sezon Adnan Duman’ın yalnız kalmaması gerekiyor.
Hem maddi hem manevi desteklenmesi gerekiyor.
Bu kulüp şehrin takımı. Kimsenin babasının malı değil. O yüzden herkes sahiplenmeli!
***
Bana ve iş hayatıma saygı duyan, Azra’mın ve Aras’ımın annesi çok kıymetli eşim içinde bir şeyler söylemem gerekiyor.
Yeri geldi ben deplasmandayken yalnız kaldı, yeri geldi gece geç saatlere kadar beni bekledi. Bazen 3-4 gün boyunca çocuklarımı göremediğim günler oldu. Hem annelik hem babalık yaptı. Ona minnettarım. Çoğu zamanda benimle deplasmana geldi. Edirne’den İstanbul’a, İzmir’den Maraş’a kadar hep beraberdik. Yürekten teşekkür ediyorum sevgilim.
***
İsmini sayamadığım ve bizlere her zaman dua eden herkesten Allah razı olsun.
***
Bense kendimi övemem ama çok güzel günler yaşadık.
Ekip, kurumsal iletişimde çok güzel bir iş çıkardı. Müthiş bir tecrübe kazandık. Kendi adıma çok keyif aldım. Yaptık ama paylaşamadığımız şeyler oldu. Nasip diyelim artık…
Ama tüm yaptıklarımız memleketimize feda olsun. Ekip arkadaşlarım Ahmet Gökdemir, Eray Elik, Zülfiye Unaç ve Yakup Özcan’a çok teşekkür ediyorum. Deplasmanlarda saha kenarında ve sosyal medyada anlık yayınlar yaptılar. Bir sürecin mihenk taşı oldular. Sağ olsunlar, var olsunlar.
***
Evet…
Şampiyonluk elimizden üç maç kala kaçtı.
Ama umutlar o maçla birlikte bitmedi.
Tam aksine…
Birlik büyüdü. İnanç derinleşti.
Bir şehir yeniden ayağa kalktı.
Ve şimdi, bu satırları yazarken içimde tek bir cümle yankılanıyor:
“Bu bir son değil… Bu bir başlangıç.”
***
Gözyaşlarıyla yazılmış bir mevsimin ardından, yeni bir sezona hazırlanıyoruz.
İnananlarla…
Emek verenlerle…
Yüreğini ortaya koyanlarla…
***
Son olarak…
Bu duyguyu bizimle paylaşan, yanımızda olan, inanan, destekleyen herkese yürekten teşekkür ediyorum.
***
Kalın sağlıcakla…
Kırıkkale’nin umuduna inançla…

Bu yazı toplam 16 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kadir Yahşi Arşivi