Prematüre annesi olmak

Bu ilk yazımda çok heyecanlı olmamla birlikte bir şeyler paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Sık sık olmasa da ara ara yazmaya çalışacağım. Yaklaşık 1 yıldır yayın yaptığımız Gazetekale Gazetemize bende içerik yönünden zenginlik katmak istiyorum. Gazetekale, önce şehrimize sonra da bize çok şey kattı. Bunun sorumluluğu ve ağırlığı üzerimizde… Umarım  keyifle takip ediyorsunuzdur. 
*
Başlıktan da anlayacağınız üzere, bu yazıyı oğlum Aras ile yaşadığımız o unutulmaz günlerin tecrübelerini aktarmak istiyorum. Neler, neler yaşadık? Satırlara sığmayacakta olsa, gönlümden geçenleri aktarmak istiyorum. Bir mucize… Allah’ın inayeti… Doğumundan önce yaşanılan travma, stres, kaygı ve endişe… O kadar zor ki… Allah kimseye yaşatmasın! Gününü saydığınız bir doğum, bir anda habersiz bir şekilde önünüze çıkıyor. Her ne olursa olsun çok güçlü olmak zorundasınız! Sonraki günler ise tarifsiz duygularla dolu…

Acılarınızı bir kenara atıp, o minik yavrunuzun kuvözden çıkacağı günü bekliyor, ona biran önce kavuşmak istiyorsunuz. Bekliyorsunuz ama aklınız hep orda. Kötü haber duymamak bir tarafa, çevrenizdeki insanların da sizi anlamasını istiyorsunuz. Emin olun her ne yaşarsanız yaşayın, içinize atıyorsunuz. Doğumdan sonra Aras’ı sürekli görme isteği olsa da, haftanın sadece 2 günü onu görebiliyorduk. Buna şükür… Tabii onunla birlikte yanında yatan ve kısmen aynı şartları taşıyan arkadaşlarını da görüyorsunuz. Ona minik minik dokunduğunuzda  içinizden ılık ılık bir şeylerin aktığını hissedebiliyorsunuz. Bu dokunuşlarla kısmen rahatlasanız bile yarım saat sonra ayrılacak olmanın ve onu hastanede bırakmanın hüznü kaplıyor içinizi…

İlk 1 hafta endişe, üzüntü ve ‘ne olacak?’ sorusu beyninizi kemiriyor. Sanki yüreğinizi hastanede bırakmış, her yutkunuş ıstırap gibi… Ama çok güçlü olmak ve Aras’a süt götürmek en temel görevimizdi. İkinci hafta ise her geçen gün kilo aldığını duymak ve geliştiğini görmek mucizenin adını koyuyordu. Kuvözden çıkmış artık elbiseler giyebiliyordu. Haa bu arada elbise kabul etmiyorlar. Orada süper bir sistem var. Hepsinden Allah razı olsun. Kendi çocukları gibi tüm bebeklere bakımlarını yapıyorlar. 

Üçüncü hafta ise artık çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyor ve evimize götürmenin mutluluğunu yaşıyorduk. Son tetkikler yapılıyor, dış dünyaya adaptasyonu ölçülüyordu. Son 3 günün tamamını hastane de Aras ile geçirdim. Bu mutluluğu tarif edemem. Rabbime binlerce hamd olsun. O minicik beden, 21 gün süren bu tarifsiz duyguların ardından evimize geldi. 

Oğlum Aras Kadir Yahşi, 14 Şubat günü bize mucizeyi yaşattı. Ve bugün 9 ayını doldurmuş sağlıklı bir bebek. Rabbim tüm bebeklere şifa, ailelerine sabırlar versin. 
Sevgilerimle… 

Bu yazı toplam 50 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Berna Yahşi Arşivi