Çocukluk yıllarımdan aklımda kalan şeylerden biride sağ sol çatışması ve dinci kesim diye tabir edilen sözde gerici grup olarak da isimlendirilen, şimdi ki adı ile muhafazakar kesim. Kimse kimseye hoş bakmaz, bütün gruplar bir birlerine ağıza alınamayacak sözler söylerdi. Solcular ülkücülere fasitler, ülkücüler solculara komünistler diye yakıştırmalar da bulunurken, hem solcusu hem ülkücüsü muhafazakar kesime gericiler diyerek, eylemlerini yol kesme hatta darp ve adam öldürmeye kadar götürdükleri toplum tarafından bilinmekte. Muhafazakar kesim ise sol cenahı ve ülkücüleri kavimcilik ile suçlar peşin pesin cehenneme göndermekten yeri durmazdı.
     Yaşım ilerledikçe bunların tamamının bir oyun olduğu ve insanları kendi konumlarını kurtarma derdi ile insanları kullandıklarını gördükçe bu insanların tamamından uzak bir hayat sürmeye başladım. Kendi fikirlerim oluştu. Kimse kimseyi bir partiye oy verdi diye cennete koyamayacağını yakinen idrak ettim. Cennet; kulun inanıp ahlak kurallarını hayatında yaşaması ile mümkünmüş. Sosyal demokratların ise savundukları akımın ana fikrinin nereden çıktığını bilmediklerini, hatta kaç çeşit sosyalizmin olduğunu dahi öğrenmeye ihtiyaç duymadıklarını gözlemledikçe okumanın, akıl etmenin, görmenin, gayret etmenin ve çalışmanın önemini daha iyi kavradım.
     Şanlı tarihimizin savunucusu olduğunu ve Türklüğün İslam’ın kılıcı olduğunu savunan ve ülkücüler olarak da bilinen kesim hep vatanı savunduğunu, bayrak için öleceğini, ezan uğruna seve seve can vermekten çekinmeyeceği düşüncesi ile yıllarca kendine taraftar toplarken peki günümüz de ne oldu da bu değer yargıları hızla değişti.
     Bir araya gelmez siyasi partilerin bir araya gelmelerinde ki ana mesele nedir? Gerçekten ülkemiz de bir beka sorunumu var? Yoksa uzun süre iktidarda kalan siyasi partinin gücü elinde bulundurmasından sıkılanlar bu gücü ellerine almak için mi bir araya geldiler. Bu durumda kilit seçmen kitleri ülkücüler olmakta her halde. Kendileri ülkücü kimliği veren bir grup muhafazakarlar ile diğer grup ise sosyal demokratlar ile bir araya gelerek seçim yarışına girmiş durumdalar. Bu günün şartlarında sizi i bir araya getiren sebeplerin neler olduğunu bilmiyorum ama şu soruyu sormak benim hakkım olsa gerek diye düşünüyorum.
     Ülkücüleri savundukları değerlerin dışına itecektiniz, iki ye bölecektiniz, kurşun sıkan insanlar ile yan yana getirecektiniz, hakarete uğradıkları insanlar ile omuz omuza yürütecektiniz! Neden bunca sıkıntıları vatanını, ezanını, bayrağını karşılıksız seven insanlara bunca sıkıntıları yaşattınız. Ailelerini parçaladınız, çocukları yetim bıraktınız, eşleri dul, anaların yıllarca gözlerinden yaş akıttınız. Kişisel hırslarınız yüzünden bunca insana hala zülüm yapmaya devam ediyorsunuz.
     12 Eylül öncesi yaşananlar gibi şimdi ki plan yoksa ülkücüleri ikiye böldükten sonra onları karşı karşıya getirmek mi? Tekrar eski acıların; koltuklarınızda oturarak tepeden yaşanmasını mı seyredeceksiniz. Annelerin gözleri yaş, çocukların bakışlarına acı mı yükleyeceksiniz?