Başarının sırrı farklı olmaktan geçiyor

Başarının sırrı farklı olmaktan geçiyor
Kırıkkale’nin Delice ilçesinde doğan ve bugün Ankara merkezli yüzlerce kişiye istihdam kapısı aralayan bir iş insanı Orhan Kılıç.

E-İMZATR YÖNETİM KURULU BAŞKANI ORHAN KILIÇ, “SAHURDA YİYECEK BİR ŞEYİMİZİN OLMADIĞI, HER GÜN 6-7 KİLOMETRE İŞE YÜRÜDÜĞÜM ZAMANLAR OLDU. ALLAH’A ÇOK ŞÜKÜR ALIN TERİMİZLE VE HELALİYLE ÇALIŞIP KAZANARAK BUGÜNLERE GELDİK”


GENÇLERİMİZ TİCARETTEN KORKMASIN 
E-imzaTR (elektronik sertifika hizmet sağlayıcılar) alanında ülke genelinde önemli çalışmaya imza atan, çevresi tarafından sevilen, güler yüzlü kişiliği ve başarılarıyla tanınan bir isim Orhan Kılıç. Başarı hikayesini Gazetekale’ye anlatan Kılıç, rekabet edebilmenin temel kuralını diğerlerinden farklı olmak olarak özetliyor. Ticarete atılmak isteyen kişinin korkmaması gerektiğini ifade eden Kılıç, “Bugün geldiğim noktada çok şükür, daha sonra oluşan hayallerimi gerçekleştirdim. Gençlerimize tavsiyem, hayallerinden asla vazgeçmesin” dedi. İşte o röportaj; 

Bugünlere nasıl geldiniz? Hikayeniz nerede başladı?
“Delice ilçesinde doğdum. İlkokulu orda okudum, sonrasında ortaokul, lise ve üniversite eğitimi için Ankara’ ya geldim. Ailemin de ticaretle uğraşmasından kaynaklı bende ticarete atılmaya karar verdim. Askere gidip geldim, evlendim ve 2000’li yıllarda kurduğumuz ihale bülteni diye bir şirketimiz vardı. Hikayem burada başladı ve çok hızlı büyüyerek gazetekale.com bugünlere kadar geldik. O şirket şimdiki hali hazırda bulunduğumuz bu şirketi de doğurmuş oldu. Tabi geldiğimde bugünleri hayal edemiyordum. Ama Allah’a çok şükür bugün ülke genelinde çalışma yapıyoruz.”

Neden E-imza? Ve bu isim nereden geliyor?
“2011 yılında kurmaya karar verdim ve o yılın sonlarına doğru başladık. Alt yapı çalışmalarına. 2014 yılının Şubatında’ da lisansımızı alıp şirketi hayata geçirdik.  Aslına bakarsanız temelde, kamuoyunda E imza diye biliniyor fakat E imzayı üreten elektronik sertifika hizmet sağlayıcılar. Elektronik imza, zaman damgası. Esesel gibi hizmetleri de gazetekale.com veriyorlar ama temelde ki ürünü ve en yaygın ürünü E-imza. İsmi de ürünün isminden hareketle, sonrada Türkiye’nin kısaltması olan Uluslararası alanda ‘’TR’’ koyarak E-imzatr diye bir marka yaratmaya çalıştık diyebilirim.”

Çocuklarınızın bu işi devam ettirmesini istiyor musunuz?
“Umarım çocuklarımız, bizim kaldığımız yerden devam ettirir. Ailem zaten benim yaptığım bu işe uzak değil. Mesela eşimde bu mesleğe yakın bir iş grubunda çalışıyor. Zaman zaman aile iletişimi alanında terim farklılıkları oluşsa da, zamanla bunlar aşılıyor. Genel itibariyle bilişim, yazılım alanında çalıştığımız için genel bir tabir kullanmaya çalışıyorum. Ailemde bu işe yani çekirdek ailem, bu işe çokta uzak değil.”

Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz? Büyüme hacmi nedir? 
“Şuanda hali hazırda 100’e yakın çalışanımız var. Bunlar beyaz yakalı çalışanlar tamamı. Genel merkezimiz Ankara’da ama bütün illerde, büyük illerde şubelerimiz var. Orada da çalışan personellerimiz var. Elektronik sertifika üretiminde uç noktada doğrudan doğruya vatandaşla buluşan, vatandaşın işlerini halleden personelleri Türkiye genelindeki büyük illere konumlandırdık.  Tabii ki ileriye yönelik büyüme hedeflerimiz ve hayallerimiz var.”

Bu yolculukta en çok sizi zorlayan şey neydi? 
“Ben bilişim sektöründeyim ve bilişime hakimim. Ama işin önemli bir kısmı teknik tarafı olduğu için Türkiye’de bu teknik alt yapıyı yürütecek hem kısıtlı sayıda insan sayısı var hem de yetişmiş insan sayısı da çok daha az. Dolayısıyla, şirketin kuruluşunda alt yapı çalışmalarına ve test sürecinde personel konusunda oldukça zorlandık. Tabi zor bir süreçti. Çünkü 2011 yıllarından bahsediyoruz. O yıllarda Türkiye’de de bu konuda bugün nispeten yetişmiş personel olabilir ama o yıllarda son derece kıttı. En zorlandığım nokta oraydı açıkçası.”

Sizi hüzünlendiren ve işinizde dibe vurduğunuz oldu mu?
“Ben, ticari hayatım boyunca 10’a yakın sektörde iş yaptım ve bunların önemli bir kısmı başarısızlıkla sonuçlandı. Bu başarısızlıkla sonuçlanma sürecinde, işte o dibe vurduğumuz dönemlerde, hem maddi olarak çok zorlandık hem de tabi duygusal olarak bundan son derece olumsuz etkilendik. Ama tabi hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmayıp o dibe vurduğumuz yerlerde bile işte bir fırsat yakalamaya çalıştım. Yeni evliyim, çocuklarım yeni doğmuşlar ve işlerimiz çok kötüydü. O süreçler hayatımın en zor dönemiydi.  Aslına bakarsanız o yıllar çok zorlu yıllarım olmasına rağmen bana da hayata dair en çok şey katan yıllar oldu.”

Burs ve çorba evi gibi yardım empatiniz bu dönemde mi gelişti?
“Kesinlikle böyle! Bu işte herkesin hayatında olur bunlar. O zor dönemlerimizde, hani böyle günün temel ihtiyaçlarınızı, temel gıda ihtiyaçlarınızı bile karşılayamaz duruma geliyorsunuz. Bunları zaman içinde aşıyorsunuz ama sürekli hayatın içinde o insanların varlığını biliyorum. Ve orda da çorba evi ve öğrenci burslarının çıkış noktası da tamda o günlere dayanıyor. Çünkü o günlerde gazetekale.com sahurda yiyecek bir şeyimizin olmadığı günler yaşadım. Bir insanın kılığına kıyafetine baktığınızda ilk onu görürsünüz. Bir ihtiyacı varsa ona, o ihtiyacı gidermeye çalışırsınız ama karşınızdaki insanın karnının aç olup olmadığını kestirmeniz mümkün değil.”

Memurluk yapmak ister miydiniz? Size göre başarı nedir?
“Aslına bakarsanız hayatımın en zor dönemlerinde ailem devlet memuru olmam için birçok konumda bana yardımcı olmaya çalıştılar. Sınavlara gir dediler. O baskılara göğüs germek için girdim ama kazanmamak için girmiştim. Hayatımın en zor döneminde bile tek bir gün bile memur olmak hiç aklımın ucundan geçmedi.  Bana göre başarının önemli bir kısmı diğer insanların çoğunluğunun baktığı yerden bakmamak. Çok farklı bir pencereden, kimsenin bakmadığı pencereden bakarak fırsatları görmek. Bir diğeri de hayal kurmak ve o hayale inanmak” dedi.

Haber: Ahmet Gökdemir


 


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dünya