11 saatlik karanlığı asla unutmayacağız!

Hatay’ın Antakya ilçesinde enkazın altında 11 saat kalan Rabia Uçkan ve ailesi, yaşadıklarını unutamıyor. Aile bireylerinin o anda helalleştiğini belirten Uçkan,

DEPREMZEDE UÇKAN AİLESİ: “ARTIK YOLUN SONUNA GELDİK DİYEREK ÇOCUKLARIMIZLA HELALLEŞTİK. BİTTİ DEDİĞİMİZ ANDA ALLAH BİZE YENİDEN YAŞAMAYI NASİP ETTİ”


YÜREĞİMİZ YANIYOR, ACIMIZ BÜYÜK 
Kahramanmaraş merkezli 11 il genelinde meydana gelen depremde etkilenen illerden birisi de Hatay’dı. Antakya ilçesinde depreme yakalanan ve yıkılan binanın enkazı altından 11 saat sonra akrabalarının yardımıyla kurtulan Rabia Uçkan, eşi Murat, kızı Yurdanur, oğlu Hüseyin Emir, yaşadıklarını unutamıyor. Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören kızı Rabia Uçkan ve torunları Yurdanur ile Hüseyin Emir’e destek olan anneanne Saadet Hamderi, çok zor günlerden geçtiklerini acılarının büyük olduğunu gözyaşlarıyla dile getirdi.
 
BETON YIĞINLARININ ALTINDA KALDIK
Deprem olmadan her şeyin çok güzel olduğunu söyleyen Rabia Uçkan, “Çocuklarım tatlı istedi onu yapmıştım. Ardından okulların açılacağı için okul kıyafetleri ile çantalarını hazırlamışlardı. Gece saat 01.30 civarında uyuduk ve 04.17’de depremin sarsıntısıyla uyandık. Eşimle birlikte o anda yataktan kalkarak hemen çocuklarımızın yanına koştuk. Ben kızıma, eşim oğluma sarıldı ve saniyeler içerisinde bina çöktü. Ben ve kızım betonların altında kaldık, eşim ile oğluma seslendim onlar biraz daha iyi olduğunu söyledi. En üst 6’ncı katta oturuyorduk ve binamız zeminle birleşmişti.”

ARTIK BURADA HER ŞEY BİTTİ DEDİK 
11 saat boyunca enkaz altında kaldıklarını söyleyen Uçkan, “Kızım benim bulunduğum yerin altındaydı. Eşime Yurdanur gitti diye bağırdım ve çok korktum. Artçı depremler durmadan devam ediyordu, korku filmlerinden daha da kötüydü. Hep birlikte vedalaşmaya, helalleşmeye başladık. Artık çıkamayacağız, bitti artık dedik. Bizim yardım seslerimizi akrabalarımız duymuşlar. Kızım için çok endişelenmiştim. Zor durumda ve nefes almakta güçlük çekiyordu. Sürekli kızım burada kal diye onu teskin etmeye çalışıyordum. Artçı deprem oldukça bizim yerimiz değişiyordu.”

ALLAH, DEVLETİMİZDEN RAZI OLSUN 
Uçkan, “Eşimin kuzeni ve akrabalarımız 2-3 saatlik çalışma sonucunda ancak küçük bir delik açabildi.  Önce çocuklarımızı çıkarttılar, eşim ve ben kaldım. Eşim enkazdan ben korkmayım diye çıkmadı, benim panik atağım tuttu. Ellerim ve ayaklarım tutmadı. Bulunduğum yerden beni çekerek çıkarttılar. Ayağım tutmadığı için beden gücümle o enkazın üzerinden aşağı doğru kendimi attım ailemin yanına doğru. İlk önce sahra hastanelerinde tedavimiz yapıldı. Ellerim kırık sanılarak alçıya alındı, çünkü o anda röntgen yok başka bir cihaz yok. Her yer karmaşa içerisindeydi. Sonrasında beni Adana’ya kızımı Reyhanlı’ya sevk ettiler. Eşim kızımla birlikte gitti ben tek başıma gitmek zorunda kaldım. Allah devletimizden razı olsun. Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi sürecimiz devam ediyor. Burada bizimle çok iyi ilgileniyorlar” dedi. 

AİLEME BİR ŞEY OLSAYDI YAŞAYAMAZDIM 
Deprem olduktan sonra sağanak yağmurun başladığını vurgulayan anne Uçkan, “Çocuklarım ve biz uykuda yakalandık. Çocuklarımız büyük bir travma yaşadı. Kızım geceleri uyuyamıyor. Çok şükür psikolog yardımlarıyla biraz daha düzelme gösterdi. Bazen geceleri üzerimden betonu çekin diye sıçrıyor kalkıyor. Ruhsal olarak çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Çocuklarımı kaybetseydim, bende yaşamak istemezdim. Zaten o anda tavan üzerime doğru çökünce Yurdanur gitti diye bağırdım. O günleri asla unutamıyoruz. İnşallah yaralarımızı sararak tekrar memleketimize döneceğiz” dedi. 

AYAĞIMIN KESİLMESİNDEN ÇOK KORKTUM
Babasıyla birlikte enkaz altında kalan Hüseyin Emir, "Babam beni yanına almıştı, annem ablamın yanındaydı. Ayaklarımın üzerine beton gelmişti ve uyuşuyordu. Ayağım kesilecek ve de öleceğiz diye çok korktum. Teyzem, anneannem sesimizi duydu. Annem ve babam bizi kurtarın diye çağırdılar. Kurtarıldıktan sonra benim ayağım yalındı ayağıma cam girdi. Annem ve kardeşimin yerine ben yaralanmak isterdim. Burada tedavimizi olduktan sonra ailemle birlikte memleketimize döneceğiz” şeklinde konuştu.

O AN HERKES CAN PAZARINDAYDI 
Anneanne Saadet Hamderi, bundan 3 ay önce eşini depremde ise babasını kaybettiğini söyledi. O anın unutulmaz olduğunu söyleyen Hamderi, “Bizim evimizde yıkım olmadı. Deprem anından itibaren dışarıya çıktık. Yağmur yağıyordu, binalar yıkılıyordu. Benimle birlikte yaşayan nişanlı bir kızım vardı. Hemen Rabia kızımın evine doğru koştuk. Seslenmeye çalıştık ve seslerini duyduk. Akrabalarımız ve kendi imkanlarımızla bulundukları yerden çıkarttık. Askerlerimiz yardımımıza koştu, o an herkes can pazarındaydı. Geride kimsemiz kalmadı, herkes bir yere dağıldı kimileri vefat etti. İnşallah tedavimiz olduktan sonra memleketimize tekrar döneceğiz. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın” dedi.

Haber: Ahmet Gökdemir 


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dünya