Emre Kandemir
Başkan mı? Çoban mı?
Yerel seçimler yaklaşıyor dedik.
Seçmen olarak bir süreliğine mühür elimizde. Gönül rahatlığıyla ahkâm kesebiliriz, buna hakkımız var.
Şu parti böyle yaptı, bu aday zaten şöyleydi…
Evet, yerel seçim yapıyoruz. Şehrimizin fiziki yöneticilerini seçeceğiz.
Peki bunu seçerken biz neler yapıyoruz, kimden neyin karşılığını bekliyoruz?
Şahsım adına bazı kriterler belirlemek istiyorum;
- Yere çöp atan insan belediyeden hizmet beklemesin.
- Park ve bahçelere zarar verenler oturup ahkâm kesmesin.
- Belediye iş ve inşaatlarından kum, asfalt çalanlar hiç konuşmasın.
- Kendi menfaati için bir adayı destekleyenler oy bile kullanmasın.
- İmara, arsaya, ihaleye fesat besleyenler yanımıza bile yaklaşmasın.
Listeyi daha da uzatabiliriz. Fakat herkes kendi yaptığı hatayı bilir elbette. Gelin herkes hatasından vazgeçsin, şu güzel memlekette bir türkü gibi yaşayıp gidelim.
Biz ne isek yöneticimiz de o olacak bunu unutmayalım. Halk, Kırıkkale’yi düzeltmeye karar vermedikçe, yöneticinin hiçbir şeye gücü yetmez. Gelin şu kararı artık verelim.
Olayı da fazla germeyelim.
Mevcut başkan devam etse veya diğer adaylardan biri seçilse, biz düzelmedikçe, inanın çok büyük değişiklikler olmayacak.
Mevcut adayların hangisi memleketin bekasına zarar verecek insan?
Hangisi seçilirse Kırıkkale’nin sonu veya kurtuluşu olacak?
Halk olarak yapmamız gereken şey, onları daha fazla düşünmeye daha fazla hizmet üretmeye mecbur bırakmaktır.
Biz onları yönlendirirsek onların adı Başkan olur, onlar bizi yönlendirirse onların adı Çoban olur. Sürü psikolojisinden kurtulmamız lazım.
Değişen değil değiştiren, şekil alan değil şekil veren olmalıyız.
Kaliteye, nezakete, bilgi ve birikime, projeye oy vermeliyiz.
Sonuçta hepimiz SAYGILI insanlarız. Memleket sevdasının YILMAZ bekçileriyiz. Vatanımıza ve Milletimize VURGUNuz. Bu BABACAN halimizle millete YARAR sağlamak tek amacımız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.