İYİ Parti’li Vekil 1 yıl önce uyardı

İYİ Parti’li Vekil 1 yıl önce uyardı
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz polikliniğinde 36 hastanın kör olmasına neden olan ilacın, İYİ Parti Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal tarafından 1 yıl önce TBMM’de dile getirildiği öğrenildi.

1 YIL ÖNCE UYARMIŞTI
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal, 2019’un Şubat ayında yapmış olduğu meclis konuşmasında, ana maddesi bevacizumab olan ve kanser tedavisinde kullanılan Altuzan isimli ilacın, göz hastalarında kullanılmasının doğru olmadığını dile getirdi.

SKANDAL GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ
KÜ Tıp Fakültesi’nde hastaların göz tedavisinde kullanılan ilaç nedeni ile görme kaybı 36 hastada görme kaybı yaşanması hakkında konuşan Vekil Tuba Vural Çokal; “Biz bir yıldır bu ilaçlar ilk tedavi olarak kullanılamaz, bir flakon 20 ayrı hastaya uygulanamaz dedik. Bakanlık dinlemedi. Skandal göz göre göre geldi.”

SAĞLIK BAKANLIĞINI RİSKLER KONUSUNDA UYARDIK
“Bakanlığın inadı ve uyarılarak kulak asmaması nedeniyle bu olayın yaşandığını belirten Vekil Tuba Vural Çokal; “Sağlık Bakanlığı 2019 yılının Ocak ayında yayınladığı Sağlık Uygulama Tebliği ile sarı nokta hastalıklarında bevacizumab etken maddeli ilaçların, ilk tedavi olarak kullanılmasını istedi. Tebliğin yayınlanmasının hemen ardından biz, 13 Şubat’ta Meclis kürsüsünden, bevacizumab etken maddesinin kolon kanserinde kullanıldığını ifade ederek, Sağlık Bakanlığını uygulamanın riskleri konusunda uyardık.”

BU İLAÇ RUHSATLI BİR ÜRÜN DEĞİL
“Daha önceki konuşmamda da belirttiğim gibi, göz içi enjeksiyon ilaç tedavisinde kullandığımız 3 ilaç grubu bulunmaktadır. Bu ilacın etken maddesi bevacizumab ruhsatlı bir ürün değildir. İlacın orijinal prospektüsünde ‘intravitreal kullanım için uygun değildir’ ibaresi bulunduğunu, yani ‘off-label’ bir ilaç olduğunu, kullanıma uygun olan bir ilaç olmadığını belirttik.”

KOLON KANSERİNDE KULLANILAN BİR İLAÇ
“Daha çok kolon kanseri tedavisinde kullanılan bu ilacın prospektüsünde göz için kullanıldığında kalıcı körlük de dahil ciddi yan etkiler oluşturabileceği belirtildiği, ilacın yüksek göz içi enfeksiyon riski ve bir flakondan birden fazla hastaya uygulanacak şekilde bölünüp uygulama yapıldığı takdirde yine enfeksiyon riskini artırdığı bilindiği halde Sağlık Bakanlığı hepsini görmezden gelmiştir. Üstüne üstlük bu ilaçla tedaviye başlanma gibi bir zorunluluk söz konusu olmadığı gibi, yine riskler barındırdığı ve uyardığımız halde Sağlık Bakanlığı tedaviye bu ilaçla başlanması şartı eklemiştir.”

SAĞLIK BAKANLIĞI HASTALARI RİSKE ATMIŞTIR
“Sağlık Bakanlığı, uygulamalarını dayattığı bir ilacın olası sonuçlarıyla ilgili olarak seçme hakkı vermediği doktorları tek sorumlu kişi kılmış, eli kolu bağlanan doktor ve hastaları geri ödeme dayatmasıyla büyük bir riskin altına sokulmuştur. Yani hekimlerimize ve hastalarımıza ilaç seçme hakkı vermediği ve dayattığı gibi, steril sorunlar konusunda uyarıldığı halde aynı flakondan birden fazla hastaya uygulama zorunluluğu getirerek enfeksiyon riskinin arttığını görmezden gelmiş, yani hastaları en üst makam olarak riske atmıştır.”

TEK BİR DOZ KULLANABİLİRSİNİZ
“Türk Oftalmoloji Derneği konuyla ilgili mahkemeye başvurmuş, uyarmış, elde ettikleri tek sonuç, “tek bir doz kullanabilirsiniz” ifadesinin eklenmesi olmuştur. Ama bu ifade hastanelerin bütçeleri göz önünde bulundurulduğunda, hastane yönetimlerinin çoklu teşviki neticesinde hekimlerimiz arada kalmıştır. Bu durumun asıl sebebi, hekimler ve uzmanlarla istişarede bulunmadan yaptım-oldu mantığını dayatmayı ilk yol olarak tercih eden, yap-boz yöntemiyle sağlık sistemini dizayn etmeye çalışan bakanlıktır.”

ÜST MAKAMLAR, HEKİMLERDEN DAHA FAZLA SORUMLULUĞA SAHİPTİR
“Ülkemizde şunun anlaşılması lazım: “Sağlık şakaya, ihmale gelmez ve en üst makamlar bu tarz konularda hekimlerden daha fazla sorumluluğa sahiptir. Eğer Sağlık Bakanlığı ilk tedavi zorunluluğunu ve maliyet hesabı yaparak hekimlere çoklu flakon dayatmasını başta yapmasaydı, halkın sağlığını birinci öncelik olarak görüp tekli flakon kullanımını en başta “zorunlu” kılsaydı, belki bugün bu tabloyla karşılaşmayacaktık. Sağlık Bakanına çağrımdır, Türk hekimlerinden korkmasına gerek yok, bir tebliği yayınlamadan önce uzman hekimlere sorabilir, uygulamadaki durumlarını tartışmaya açabilir, böylece daha doğru kararlara imza atıp, halkın sağlığını riske atmaz, tebliğler mahkemelere taşınmaz.” ifalerini kullandı.

Gazete kale / Burak Çalışkan


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.