Sağlık Bakanlığı’ndan ebeveynlere kritik uyarı

Sağlık Bakanlığı bebeklik ve erken çocukluk döneminde, ebeveynlerinin açıklamaları olmadan ekran aracılığıyla verilen bilginin öğrenilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

"SAĞLIĞINI ERTELEME, HAREKETE GEÇ"

Bakanlığın teknoloji bağımlılığı hakkında yaptığı yazılı açıklamada, her yıl 3-9 Eylül'ün "Halk Sağlığı Haftası" olarak belirlendiği, hafta boyunca halk sağlığı konularında toplumu bilgilendirmeye ve farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yapıldığı hatırlatıldı.
Bu yıl Halk Sağlığı Haftası'nın ana temasının "Sağlığını Erteleme, Harekete Geç" olarak belirlendiği aktarılan açıklamada, ana tema kapsamında her gün ayrı ayrı konular çerçevesindeki etkinliklerle toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalık oluşturulması hedeflendiği kaydedildi.

VALİLİK BİLGİLENDİRDİ

Yozgat Valiliği, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla vatandaşları ekran süresi kullanımı konusunda bilgilendirdi. Valilik tarafından yapılan sosyal medya paylaşımında; “Teknoloji bağımlılığının neden olduğu sorunlardan bazıları şu şekilde; sosyal alandan uzaklaşma ve sosyalleşememe. İletişim kurma ve iletişimi sürdürme problemleri. Fiziksel ve sosyal aktivitelerin azalması. Sorumlulukların ertelenmesi ve ihmal edilmesi. Zaman yönetiminde başarısızlık. Akademik başarıda düşüş” ifadeleri kullanıldı.

“EKRANI DEĞİL, HAYATI YAŞA”

Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada ise “Bebeklik ve erken çocukluk dönemi 0-6 yaş beyin gelişimi, dil ve konuşma gelişimi, sosyal beceri gelişimi, güvenli bağlanma ilişkisi ve sağlıklı iletişimsel ve sosyal davranışların gelişimi açısından çok önemli bir dönemdir. Özellikle 3 yaşından küçük çocukların anne-baba ile karşılıklı sosyal etkileşimde bulunması, çocuğun dil, bilişsel, motor becerileri, sosyal ve duygusal gelişimi desteklenmesi açısından oldukça gereklidir. Bu dönemde çocuğun yaşına ve gelişimine uygun olarak anne babaların çocuklarıyla sevgi ve bağlılığı güçlendirecek oyunlar oynaması, masal anlatması, kitap okuması, şarkı ninni söylemesi çocuğun zekasını, hayal gücünü, iletişimini ve yaratıcılığını geliştirir. Günümüzde çocuklar, yaşamlarının erken döneminde teknolojiyle ekranla gelişigüzel tanışmaya başlamışlardır. Yaşamın bu ilk 3 yılında çocuğun gelişmekte olan dikkat becerileri, sembolik ve bellek gelişimi tam anlamıyla tamamlanmadığından, çocuk ekran aracılığıyla gelen bilgiyi 3-boyutlu olarak algılayamamaktadır. Dolayısıyla bilimsel olarak 3 yaşın altındaki çocukların teknolojiden ve internetten kendi başlarına öğrenmeleri mümkün değildir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, ebeveynlerinin açıklamaları olmadan ekran aracılığıyla verilen bilgilinin öğrenilmesi mümkün değildir. Çocuğun ekran karşısında yalnız başına bırakılması sonucunda çocukta gelişimsel geriliklere geliştiği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Toplum temelli çalışmalarda bebeklik ve erken çocukluk döneminde uzun süre televizyondan, tabletten ve telefondan içerik seyretmenin çocuğun dil, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında gecikmelere yol açmaktadır. Gelişimsel sorunlar, ileri çocukluk döneminde zihinsel esneklik, (stresle yaşamsal olaylara uyum sağlama), empati (başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlayabilme kapasitesi), dürtü kontrolü (ihtiyaç ve gereksinimlerin bekletilmesi) fonksiyonlarının olumsuz gelişmesinde risk faktörleridir. Öte yandan, 4-6 yaş arası dönemde teknoloji kullanımının mutlaka ebeveyn eşliğinde olması ve günde en fazla 20-30 dakika ile sınırlı olması gerekmektedir” denildi.

“ÇOCUKLARINIZLA VAKİT GEÇİRİN”

Annelerin ve babaların çocuklarıyla birlikte sosyal ortamlarda kaliteli vakit geçirmeleri, çocuk ve gençlerin sportif ve sanatsal faaliyetlerle yetenek ve becerilerinin desteklenmesi çok yönlü gelişimleri açısından faydalı olacağının altını çizen İl Sağlık Müdürü yetkilileri, “Bunun yanı sıra anne babalar ve tüm toplumun bilişim teknolojilerinden bilinçli, güvenli, etkin kullanılmasının sağlanması için; 3 yaş arası çocukların kesinlikle ekranla tanıştırılmaması gerekir. 4-6 yaş arası çocuklarını teknoloji ile tanıştırmayı çok isteyen anne babaların, kendileri çocuklarına eşlik etmek koşuluyla gelişme gerilikleri ve bağımlılığı önlemek amacıyla çocuğun yaşına ve gelişimine uygun bir içerikle, günde en fazla 20-30 dakikayı geçmeyecek sürede olması, ayrıca çocuğa yemek yedirmek, uyutmak, huysuzluğunu gidermek için teknolojinin kullanılmaması gerekir. Aile ve arkadaşlardan oluşan, sosyal yaşamı destekleyen çevre ile etkin iletişimin sürdürülmesi, böylece yalnızlık hissinin azaltılması ve Okul çağındaki çocukların ve gençlerin internette geçirdiği sürenin ve kullanılan içeriğin kontrolünün sağlanması lazım. Uygunsuz içerikleri önlemek için ev ve akıllı telefonlarda ücretsiz güvenli internet aile ve çocuk profillerinin tercih edilmesi. Sosyal medya kullanımında kişisel bilgilerin ve özel hayatın korunması konusunda anne babalar başta olmak üzere yetişkinlerin çocuklara ve gençlere rol model olmalıdır. Bilişim teknolojileri ile sürdürülen eğitim faaliyetleri dışında çocuk ve gençlerin zamanlarını sevgi, ilgi ve üretkenlikle destekleyecek aktivitelerle geçirmesi, ev işlerinde ve yaşamda sorumluluk almalarının sağlanmalı. Hayatta var olan boşluğun sanatsal etkinlikler ve sportif faaliyetlerle doldurulması, Hayvan, doğa ve canlı sevgisi gibi olumlu değerler ve duyguların benimsetilmesi yönünde teşvik edilmlidir. Gönüllülük faaliyetlerine katılım ile toplumsal rol ve sosyal sorumluluğun güçlendirilmesi gereklidir. Ekran ile vakit harcamak yerine çocukların veya gençlerin doğa ve hayvan sevgisinin güçlendirilmesi, çeşitli yardımsever ve gönüllülük faaliyetlerine katılmalarının desteklenmesi; iletişim becerilerinin güçlendirerek, keşif, merak, empati duygularının gelişmesine imkan sağlayacaktır. Bilgisayar ve internet kullanımının yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilmenin yanı sıra bireylerde, özellikle okul çağındaki çocuk ve gençlerde problemli bilişim teknolojileri kullanımı, sosyal ilişkilerin olumsuz yönde etkilenmesine, aile bağlarının zayıflamasına, akademik başarıları veya iş başarılarının düşmesine neden olabilmektedir. Bununla birlikte teknolojinin hızlı ve rahat erişim imkanı ile kumar bağımlılığının gelişme riskini de arttırmaktadır. Öte yandan teknoloji/internetin eğitim, bilgi sağlama amaçlarıyla kullanılmasının aşırı ve zararlı kullanımını azaltabileceği saptanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri