Önal; "Paranız varsa sosyal mesafeye uymadan tatil yapabilirsiniz"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin bir meclis konuşması yaptı. Yaptığı konuşmada kanun teklifinin ardından seçim bölgesi Kırıkkale'nin sorunlarından bahseden Önal, "Birçok işletme iflas etti ya da kapatıldı." dedi. 

"BU TEKLİF SORUNLARI ÇÖZMÜYOR"
Sunulan kanun teklifi ile askeri personelin sorunlarının çözülmediğini belirten Milletvekili Ahmet Önal; "Türk Silahlı Kuvvetleri personelimiz tarihinden aldığı güç ve şevkle binlerce yıldır karada, havada, denizde büyük bir fedakârlık ve çabayla görevini ifa etmektedir. Bununla birlikte her türlü zorluğun üstesinden gelen kahraman personelimizin başta özlük hakları olmak üzere, yaşadığı birçok haksızlık hâlen giderilememiştir. Getirdiğiniz bu kanun teklifiyle aslında askerî personelimizin temel sorunlarını çözmemektesiniz. Kanun teklifinin bütünü incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yapısal sorunlarının çözülmediğini görüyoruz. Daha önce verilen sözler bu kanun teklifiyle yine tutulmamıştır." dedi.

"PEYGAMBER OCAĞINA ZARAR VERİYOR"
Kayırmacılık ve usulsüzlük yapıldığını ve bu durumun 'Peygamber Ocağına' zarar verdiğini belirten Önal; "Kuvvet komutanları ve Genelkurmayın ayrı ayrı Millî Savunma Bakanlığına bağlanması emir komuta zincirinde aksamalara sebep olmuş, Genelkurmay Başkanının yetkilerini azaltmıştır. Yüzlerce yıllık tecrübe ve birikimle oluşturulan askerî liseler kapatılmış, geçmişin birikimi heba edilmiştir. Askerî hastanelerin kapatılması bütünüyle hatalı olmuş, bu yanlıştan hâlen dönülmemiştir. Ordumuzda bozulan liyakat sistemi yeniden inşa edilmemiştir. Öğrenci ve muvazzaf alımlarında görev alan komisyonlarda kayırmacılık ve usulsüzlükler yapıldığı sıkça kamuoyuna yansımaktadır. Bu durum Peygamber ocağı ordumuza zarar vermektedir." ifadelerini kullandı.

"ÖZELLEŞTİRİLEN FABRİKALAR YENİDEN ORDUMUZA DEVREDİLMELİ"
Özelleştirilen fabrikaların yeniden Türk Silahlı Kuvvetlerine devredilmesi gerektiğini ifade eden Önal, "Askerî fabrikalar gibi stratejik öneme sahip tesislerin özelleştirilmesi politikasından acilen vazgeçilmelidir. Başta Tank Palet Fabrikası olmak üzere ordumuzun elinden alınan bu fabrikalar yeniden ordumuza devredilmelidir." dedi.

"UZMAN ÇAVUŞLARIMIZIN KADRO İSTEKLERİ YERİNE GETİRİLMELİ"
TSK personeline haklarının verilmediğini dile getiren Önal; "Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman ve fedakâr personelinin özlük haklarının iyileştirilmesi için daha önce verilen sözler acilen tutulmalıdır. Makam ve görev tazminatı sorunları çözülmediği için askerî personelimizin emeklilik maaşları makul seviyeye ulaşmamıştır. "Vatan savunmasının sözleşmesi olmaz." diyerek en fazla şehit veren askerî personellerimizden olan uzman çavuşlarımızın kadro istekleri acilen yerine getirilmeli, astlık, üstlük münasebetleri yeniden düzenlenmelidir. 40 yaşını dolduran tüm uzman çavuşların kadro görevlerine atanmaları sağlanmalı, bu konuda yapılması planlanan eksik düzenlemeden vazgeçilmelidir. Sözleşmeli erlerimizin mesai sonu evlerine gidebilmelerine olanak sağlanmalı, bu hususta yönetmelikle düzenleme yapılmalıdır. Eş durumu tayinlerinde yaşadıkları sıkıntılar giderilmeli, bir an önce kendilerine iyileştirme zammı verilmelidir. TSK'nin ayrılmaz bir parçası olan astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erlerin özlük hakları, eğitim olanakları, sosyal hakları ve sahip oldukları yetkiler konusunda personelin moral ve motivasyonunu artırıcı önlemler ayrımcılık yapılmadan bir an önce hayata geçirilmelidir. Ancak getirdiğiniz bu kanun teklifinde belirttiğimiz hususların hiçbirinde kayda değer bir iyileştirme ya da düzenleme yapılmaması bu kanun teklifinin de öncekilerden çok da farklı olmadığını ortaya koymuş, personelimizin sorunları yine çözüm bulamamıştır. Büyük bir umutla bizlerden düzenleme yapmamızı bekleyen sözleşmeli er, erbaş, uzman çavuş, astsubay ve subaylarımızın umutları yine başka bahara kalmıştır. Kahraman TSK personelimize haklarının verilmemesi aslında yerli ve millî vurgunuzun ne kadar anlamsız ve samimiyetten uzak olduğunu ortaya koymuştur. Tüm bu sorunlar bu kanun teklifinizle yine çözülmemiş, sadece biz askerî personellerimize destek oluyoruz şeklinde kamuoyu algısı yaratılmaya çalışılmıştır." dedi.

"ÜLKEMİZDEKİ EN BÜYÜK SORUN DERŞN EKONOMİK KRİZ"
Pandemide ekonomik yönden hasar gören insanların, müteahhitler kadar değer görmediğini belirten Önal; "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bununla birlikte ülkemizdeki en büyük sorun derin ekonomik kriz ve devamında gelen pandemi sürecidir. Bu süreçte toplumun birçok kesimi kendi kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Servisçiler, kantinciler, lokantalar, kahvehaneler, berberler, kuaförler, kafe ve çay ocakları, düğün salonu, çiçekçiler, terziler, müzisyenlerimiz, ücretli öğretmenler ne yapıyor, haberiniz var mı? Bu insanlar yaklaşık bir yıldır işsiz ve aşsız. Kapılarını çalan yok; elektrik, su, doğal gaz faturaları el yakıyor. Bu insanların sizin gözünüzde kamu ihalelerini alıp servetlerine servet katan müteahhitler kadar değeri yok." dedi.

"KIRIKKALE 100 BİN NÜFUS KAYBETTİ"
Son 20 yılda Kırıkkale nüfusunun yüzde 25 azaldığını belirten Önal; "Sizlere seçim bölgem Kırıkkale'den de birkaç örnek vermek istiyorum. 2000 yılında nüfusu 380 bin olan Kırıkkale, on sekiz yıllık AK Parti iktidarı sonunda 100 bin nüfus kaybetti ve nüfusu 280 binin altına düştü. Yani son yirmi yılda şehrin yüzde 25'i şehri terk etti. Kırıkkale'de kayıtlı işsiz sayısı 13 binin üzerinde, birçoğu üniversite mezunu. Bir dönemin sanayi kenti artık işsiz gençlerin iş bulma ümidini kaybettiği, anaların babaların gurbet yolu beklediği bir emekli kenti." dedi.


"BU ÜLKEDE İYİ OLAN NE VARSA YOK ETTİNİZ"
Kasabaların kaderine terk edildiğini belirten Önal; "Büyükşehir Belediye Kanunu'nda yaptığınız değişiklikte en çok Kırıkkale'ye zarar verdi. Bakın, Karaahmetli, Koçubaba, Kulaksız, Büyükafşar, Büyükyağlı, Konur, Köprüköy, Ceritmüminli, Hamzalı, Güzelyurt, Irmak, Kılıçlar, Hasandede ve Ahılı beldelerini kapattınız. Belediyelerin kapanmasıyla bu kasabalar artık kaderine terk edilmiş köy durumunda. Belediyelerle birlikte buradaki okulları ve sağlık ocaklarını da kapattınız. Bu ülkede iyi olan ne varsa aslında onu yok ettiniz." dedi.

"KIRIKKALE EKONOMİSİ HER YIL GERİYE GİTTİ"
Esnafın haciz tehdidi ile karşı karşıya olduğunu belirten Milletvekili Önal; "Kırıkkale'nin Türkiye ekonomisindeki yeri her yıl geriye gitti. Bakın, sadece Ankara'da yaşayan Kırıkkaleli sayısı 203 bin. Eski sanayi sitesinde, yeni sanayi sitesinde birçok işletme iflas etti ya da kapatıldı. Aileden esnaf olan, şehrin son kırk yılına damga vuran esnaflarımız haciz tehdidiyle karşı karşıya; dükkânlar kapalı, esnaf perişan. Kırıkkale esnafı "Aya gitmeyi bırakın da bize destek olun, ekmek teknemizi kaybetmeyelim." diyor. Yandaş kanallarda propaganda malzemesi yaptığınız kira yardımı da Kırıkkale'ye ulaşmadı. Birçok esnafımız gecikmiş kredi ödemeleri ve icralar yüzünden yeniden kredi alamıyor, bununla ilgili esnafımız acilen bir sicil affı bekliyor. Esnafın SGK, Bağ-Kur primleri pandemiye rağmen işliyor, "Hiç olmazsa salgın ortamında bu primleri almayalım." diyen de yok. Bakın, Kırıkkale'de bir esnaf ne diyor? "Ben geçmediğim Osmangazi Köprüsü'nden ya da hayatımda gitmediğim Üçüncü Havalimanı'nın garanti parasını ödemek istemiyorum. İş, aş, ekmek istiyorum." diyor." ifadelerini kullandı.

"PARANIZ VARSA SOSYAL MESAFEYE UYMADAN TATİL YAPABİLİRSİNİZ"
Pandemi sürecinde esnaflara ayrım yağıldığını belirten Milletvekili Önal; "Bakın, size bir resim göstereceğim, burası ülkemizin en gözde kayak merkezlerinden birinin bulunduğu yer. Hafta sonu kişi başı konaklama bedeli 1.500 liranın üzerinde. İki gün 4 kişilik bir ailenin tatil masrafı 15 bin liraya yaklaşıyor. Coronavirüs tedbirleri sebebiyle birçok işletmenin kapalı olmasına rağmen paranız varsa pek çok yerde müzik eşliğinde, sosyal mesafe kurallarına uymadan tatil yapabilir, kayağa gidebilirsiniz; hiçbir engel yok. Ama Kırıkkale'de, Çarşamba Pazarı'nda, Atatürk Bulvarı'nda, Menderes Caddesi'nde küçük bir köfteci dükkanınız varsa ya da Yahşihan Yenişehir'de 5-10 metrekarelik küçük bir dükkanınız varsa, çoluğunuz çocuğunuz rızkını kazanmaya çalışıyorsanız hafta sonu iş yerinizi açamazsınız. Neden? Çünkü pandemi var. Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamaları var. Dükkanınızı açarsanız cezası var. İşte, bu çifte standart iktidarınızın küçük esnafa bakışını en iyi şekilde ortaya koyuyor." dedi.

"2 BİN 200 LİRA MAAŞ, 800'Ü KİRA"
Bu ülkeden vatandaşın derdi açlık ve yoksulluk diyen Milletvekili Ahmet Önal; "Bakın, yine bir başka Kırıkkale tablosu. Bir emekli amcamız diyor ki: "En son 2.200 lira maaş aldım. Aynı gün 800 lirasını ev kirası olarak gönderdim. Elektrik faturası 183 lira. Yatmadan önce doğal gazımı kapatıyorum, çoğu zaman da evde battaniyeyle oturuyorum. Buna rağmen gelen doğal gaz faturası 400 lira. Ne yeyip ne içeceğim, bilmiyorum. Ay sonuna kadar açım." Vatandaş 5 kilo ayçiçeği yağını 80 liradan, 1 koli yumurtayı 30 liradan, 1 kilo peyniri 50 liradan almaya çalışıyor. Çiftçimiz 1 ton gübreyi 3.100 liraya, hayvancımız 1 torba yemi 130 liradan almaya çalışıyor. Tüm bu sorunları çözmesi gereken iktidarınız ortalıkta gözükmüyor. "Açım!" diyen vatandaşa da al o zaman keyif çayı iç demek de size yakışıyor. O da yetmiyor "Aya gideceğiz." diyorsunuz, yandaş medya da aydaki yeraltı zenginliklerinden bahsediyor. Ne anlatırsanız anlatın, vatandaşın derdi yoksulluk, açlık. Çünkü halktan koptunuz, gerçekleri görmüyorsunuz. Bu ülkede milyonlar umutsuz, mutsuz ama birileri keyfinde ve rahat. Buradan tüm işsizlerimize, esnaflarımıza, çiftçilerimize, asgari ücretlilerimize sesleniyorum: Türkiye, büyük ve zengin bir ülke. Bu ülkenin kaynakları herkese yetecek kadar bol, yeter ki bu ülkenin gelirlerini yandaşlara değil, vatandaşa verin." ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri